31 Aralık 2009 Perşembe

Mutlu Yıllar! :)


Hepimize sağlıklı,mutlu,başarılı bir 2010 ...

22 Aralık 2009 Salı

ZARA-December

İşte Zara Aralık:



Ben beğendim,özellikle ilk fotoğrafı :) Siz ne dersiniz?
MissBlonde

21 Aralık 2009 Pazartesi

R.I.P.


Brittany Murphy..


MissBrunette

16 Aralık 2009 Çarşamba

Taylor Swift



Ben kıvırcık saçlarından yanayım:) Sizce hangisi?
MissBlonde

29 Kasım 2009 Pazar

Yağlı Saçlar

Saçlarımızın kısa sürede yağlanması hepimiz derdi sanırım...Özellikle de saç kremi kullanıyorsak.Ve bugün E. bunun için bir çözüm bulduğunu söyledi,ve az önceki denememde sonuç aldım.İşte o mucize formül:) :Herhangi bir pudrayı(hiç farketmediğini söyledi,ben bebek pudrasıyla yaptım:D) yağlı saçlarınıza serpin ve tarayın.Sadece bu kadar..Artık yağlı yerine kuru saçlarınız var!:)
PS:Yoğun tempo nedeniyle uzun zamandır yazamıyorum,kusuruma bakmayın.Hepinize iyi bayramlar((:
MissBlonde

7 Kasım 2009 Cumartesi

40ème anniversaire de Rue Sésame.



Dün google ı açtığımda karşılaştığım süprizden sonra aklıma ilk gelen bu oldu.

missbrunette

Oprah-Ellen



Güzel bir çalışma olmuş.İki ünlü talk show sunucusunu O Magazine dergisinin Aralık sayında görmek beni mutlu etti.Özellikle bir Ellen hayranı olarak :)

missbrunette

Blake Lively

GossipGirl dizisinin Serena'sı her yerde!Aralık ayında hem Nylon hem de MarieClaire kapağı.Tebrikler...:)


-Siz Blake Lively hakkında neler düşünüyorsunuz?
MissBlonde

6 Kasım 2009 Cuma

Nerlerdeyim?

Ne zamandır yazamıyorum,üzgünüm.Okullar başladı,kaybolduk resmen:) Yazamıyorum ama her akşam Blog'uma bakıyorum,yazılan birkaç yazıyı okuyorum-yorum bırakmaya da çalışıyorum ve e-mail adresine de bakıyorum,yani yazabilirsiniz.:)) Biliyorsunuz: missb2@live.com ;)

*Her sabah 6.45'te uyanmam gerek,ama alıştım.6.30'ta kendim uyanıyorum her sabah.Dün sabah da öyle bi sabahtı,düşündüm,neler oluyor diye.Yaptığımız her şey çok saçma geldi,her sabah uyanıp okula-işe gidiyoruz,bütün gün deli gibi çalışıyoruz,akşam ölüyorcasına geliyoruz,kalan işlerimizi bitiriyoruz,bazen televizyonun-bilgisayarın başında geçiriyoruz birkaç saat ve yatıyoruz,yarın aynı şeyleri tekrarlayalım diye.Size düşündüklerim garip gelebilir,ama uykudan yeni kalkmışken hatırlarsanız bana hak verirsiniz diye düşünüyorum:)

*Dün farkettiğime göre Türkçe'yi unutmuşum...Peki nasıl anladım?Matematik dersinde notlar alıyordum defterime ve 'futbol' yazamadım.'footbol','fotbool' vb. birçok şey saçmaladım ama 'futbol' bir türlü olmadı.Konuşurken bunu yaptığım çok oluyor ama ilk defa Türkçe bir kelimeyi yazamadım.İngilizce hocalarıma sesleniyorum,öğrenmediğim daha ne kadar şey kaldı?:))

*Sanırım ilk Blog tecrübem:'Tatilde hazırlayabildiğin kadar yazı hazırla,yakın zamanda yemek yemeye zamanın olmayacak.' :))

*James Blunt harici hiçbir şey dinelemez oldum,bayılıyorum o adamın şarkılarına!Gördüğüm kadarıyla Carry You Home şarkısını Blog'a taşımışım,ama siz sakın bu kadarıyla yetinmeyin.İnsanın bütün şarkıları mı harika olur yaa:)

*Çevrede gördüğüme gre maske takanların sayısı gittikçe artıyor ve birkaç arkadaşım hasta.Korkuyorum,bir an önce bitsin şu grip dedikleri.Grip demişken domuz gribi aşısını herkes kendi kafasına göre yorumluyor,insanların kafası da doğal olarak allak bullak.Kime aşı hakkında soru sorsam,"Hiç bir fikrim yok." diye cevap alıyorum.

*Büyüük bi alışverişe çıkmam gerek.Bütün bu stresimi anca atarım.Ama bırakın parayı,zamanım bile yok.16 Kasım'da ilk sınavım var 2 hafta tamamen sınavlarla geçecek,şans dileyin:(

Daha yazılacak birçok şey olmasına rağmen şimdilik bu kadar.:)
-Siz de böyle yoğun bir tempoya mı sahipsiniz?İş-okul nasıl gidiyor?:)
MissBlonde

25 Ekim 2009 Pazar

Carry You Home

Trouble is her only friend and he's back again
Makes her body older than it really is
She says it's high time she went away
No one's got much to say in this town
Trouble is the only way is down
Down,down...

As strong as you were,tender you go
I'm watching you breathing for the last time
A song for heart,but when it is quiet,
I know what it means and I'll carry you home.

If she had wings,she would fly away
And another day God will give her some
Trouble is the only way is down
Down,down...

As strong as you were,tender you go
I'm watching you breathing for the last time
A song for your heart but when it is quiet,
I know what it means and I'll carry you home.

And they were all born pretty in NewYork City tonight
And someone's little girl was taken from the world tonight
Under the stars and stripes.

As strong as you were,tender you go
Im watching you breathing for the last time
A song for your heart but when it is quiet,
I know what it means and I'll carry you home
I'll carry you home...


James Blunt şarkılarının hepsini çook severim.Bu şarkısı da ayrı bir güzel.İlk dinlediğimde sıradan gibi gelmişti,eğer size de öyle olduysa ve artık dinlemiyorsanız bu sayfa hala açıkken şarkıyı da başlatın.Sözleriyle birlikte siz de söyleyin derim:) Bu aralar garip bir dönemden geçiyorum ve bana hızır gibi yetişti bu şarkı,ne dinlesem derdinden kurtardı beni.Ben de belki hala dinlememiş olanlar vardır diye paylaşayım dedim.James Blunt şarkıyı daha da duygusal söylüyor,o ingiliz aksanıyla.
MissBlonde

18 Ekim 2009 Pazar

Brunette Eren Holding'e giderse...

Sonunda yazmak için zaman bulabildiğime inanamıyorum.Hayatım ders çalışmakla geçiyor.Sadece diğer insanların yazdıklarını okuyabilyorum.Neyse.Brunette bugün Lacoste-Burberry-Swatch indirimindeydi.Şöyle bişey var.Devlet kriz kriz diyor fakat insanlar çıldırmış olmalı!Herkes saldırma biçimindeydi.Bende baya bakındım fakat herşey büyük bedendi.Ama şöyle bişey var.Gerçekten ciddi indirim yapıyolar.Bizde anneme bi gömlek,kardeşimede bir polo ve sweat-shirt ile çıktık.
Bu hafta sonum güzeldi ama,uzun süredir görmediğim C. ile B.köyde dolaştık.Mac'e girdik.Yeni çıkan koleksiyonları inceledim ama şöyle birşey var canım hiç birşey almak istemedi.Bir kaç dudak parlatıcısı vardı ama elimde bitirmem gerekenler vardı ayrıca yeni bir dudak parlatıcısı alsam annem kim bilir neler yapardı :).Ondanda korktum...
C. için Mac de ruj baktık.Kendisinin dudakları zaten kırmızı olmasına rağmen C. kendine şeftali ya da kırmızı renkli mat bir ruj istiyor.Eğer sizin kullandığınız ve beğendiğiniz o renkte rujlar varsa lütfen söylermisiniz??Bu arada Mac in Vegas Volt,Russian Red,Lady Danger veya Lady Bug renklerini kullanan varsa memnun olup olmadığınızı yazarmısınız??

Au Revoir!! (:
MissBrunette

Çok satanlar

Bu yazıyı 17Ekim 2009 Milliyet'in Cumartesi ekinde gördüm ve sizlerle paylaşayım dedim:)


-L'Oréal grubunun en yüksek satış rakamları elde eden ruju kırmızı Armani Silk.İpeksi görünüm veren,kolay kolay dudaktan çıkmayan bir ruj bu.(75TL)


-Estee Lauder Signiture Lipstick'in 80 denemeyle elde edilen formülü bu ruju kadınların vazgeçilmezi yaptı.Kuzey Amerika,Avrupa ve Asya'da 500 kadın üzerinde denendi,ayrıca doğru koku seviyesini yakalamak için 250 kadın üzerinde de 150 yeni koku test edildi.(52 TL)


-Avon'un yıldızı Ultra Colour Rich isimli kırmızı ruju.İçeriğindeki E vitaminiyle dudakları da nemlendiriyor.(21,80TL)


-Oriflame'in 2009'da en çok giden ürünü Tender Care Balm.Doğal balmumu içeren formülüyle dudaklar dışında yüzde,tırnaklarda ve cildinizin kuru-sert bölgelerinde kullanılabiliyor.(13TL)


-Türk kadınları fondtende ağırlıklı olarak L'Oréal Paris True Match'i tercih etti.Ten rengine ve dokusuna birebir uyum sağladığı söylenen fondöten maske etkisi yaratmıyor.(50TL) [Deneyeniniz var mı?Bu fondöten hakkındaki yorumlarınızı esirgemeyin benden:))]


-Belki de kadınların makyajda en vazgeçemediği ürün olan kapatıcı dalında ise ödül Bobbi Brown'a gitti.Creamy Concealer Kit markanın bu yıl Türkiye'de en çok satan ürünü.Gözaltı halkalarını ve koyulukları kapatıyor,pudraysa kapatıcıyı sabitliyor.(53TL)



-L'Oréal grubunun 2009'da en çok Yves Saint Laurent'ın Volume Effect Faux adlı rimeli sattı. (59TL) [Peki bunu denediniz mi?Yorumlarınızı bekliyorum tekrar.:)]


-Max Factor'un yıldız ürünü de maskara.False Lash Effect'in 'sıvı kirpik' formülü ve şimdiye kadar markanın kullandığı en büyük fırça sayesinde kirpiklerin iki kat daha hacimli olduğu iddia ediliyor.(43TL)


-[Sıra sonunda benim bebeğime geldi:)]
Estee Lauder grubunun en hızlı giden maskarası MAC'in Zoom Lash'i oldu.(33TL)


-2009'un en çok satan cilt bakımı ürünlerinden biri de Estee Lauder Advanced Night Repair adlı gece serumu.Bu ürün sadece Türkiye'de değil,dünyada da çok sattı,bir sene içindeki satış adedi 1 milyon 629 bin 199'u buldu.(205TL)


-Dermalogica'nın cilde yumuşak ve parlak bir görünüm sağlayan ürünü Daily Microfoliant bu yıla damgasını vuranlardan.(150TL)


-Olay'in 2009'da Türkiye'de en çok satılan ürünü olan Regenerist Mikro Yapılandırıcı Krem için dünya genelinde 32bin kadın bekleme listelerine yazıldı.Yaşlanmanın belirgin şekilde gözlemlendiği bölgeleri hedef alıyor ve yaşlanmayı geciktirdiği iddia ediliyor.(72,50TL)


-Nivea Visage Expert Lift 2009'da markanın en başarılı serisi oldu.Seri içinde en çok satan ürün ise gündüz kremi.Cildi toparlayıp sıkılaştırdığı ve pürüzsür bir görünüm verdiği söyleniyor.(44TL)


-Türkiye'de ciddi rakamlarda satış yapan Shiseido'nun satış anlamında bir numaralı ürünü Benefiance Concentrated Anti-Wrinkle göz kremi.(160TL)


-İlerleyen yaşlarda ortaya çıkan yüz hatlarındaki dolgunluk kaybı ve boyunda oluşan sarkmaya çozüm bulduğu iddia edilen L'Oréal Paris Revitalift L'Oréal'in en çok satan cilt bakım ürünü.(40TL)
MissBlonde

11 Ekim 2009 Pazar

the eternal sunshine of the spotless mind.






Clementine Kruczynski (Kate Winslet) ile Joel Barish (Jim Carrey) bir kumsalda tanışırlar. Birbirlerinden çok farklıdırlar. Joel, içine kapalı ve mantıklı; Clementine, dışa dönük ve içgüdüleriyle hareket eden biridir. Birbirlerini severler. Sonra zamanla sorunlar başlar, en ufak şey batar, tahammülsüzlük artar. Ayrılırlar. Clementine mutsuzdur. Joel’i unutarak mutsuzluğunu bitirebileceğini düşünür. İnsanların hafızalarını temizleyen bir doktora gider. Joel ile ilgili tüm anılarını sildirir. Bu durum karşısında hayal kırıklığına uğrayan ve Clementine’i unutmak için aynı prosedürü kendi üstünde uygulatmaya karar veren Joel, sıkı kurallar ve tam gizlilik ilkesiyle çalışan deneysel tıp merkezi Lacuna Laboratuarı’nın yolunu tutar. Kendisi de Clementine’ın anılarından kurtulmak ister. Fakat o uykusundayken yürütülen işlemin bir noktasında, kaybetmek istemediği hatıralarla karşılaşır. Vazgeçmek ister. Clementine’ı içinde tutmak ister. Ama uyku halindeyken sesini duyuramaz. Ve Clementine’ı zihninin içinde saklamaya çalışır. Birlikte Joel’in zihninde bir yolculuğa çıkar ve birbirlerini kaybetmemeye çalışırlar.
Oyuncular
Jim Carrey
Kate Winslet
Mark Ruffalo
Kirsten Dunst
Elijah Wood
Tom Wilkinson
Kaynak:vikipedi
Bu film tek kelimeyle muhteşem.Oyuncu kadrosu,konusu herşeyiyle.Fakat şunu söyleyebilirim ki biraz ağır bir film.Ben bu filmi ilk izlediğimde hava kapalı ve yağmur yağıyorudu.Nasıl ağladığımı tahmin edin.Eğer hala izlemediyseniz çok geçmeden Brunette izlemenizi önerir :)
missbrunette

10 Ekim 2009 Cumartesi

L'Oréal ve Nivea Mucizesi 2


Bu buluşu nasıl gerçekleştirdiğimi daha önce yazmıştım,ve sıra geldi swatchlarına:))

İşte o L'Oréal rujum:

Sadece rujun dudağımdaki hali:

Ve Nivea+L'Oréal:


PS:L'Oréal rujun renk numarası:38
MissBlonde

7 Ekim 2009 Çarşamba

Chloé


Chloé yapmış yine yapacağını.Elbisenin rengi,sırtının dekoltesi her yeri ayrı güzel...
missbrunette.

6 Ekim 2009 Salı

Smokey Eyes

Düğünlere giderken bile göz makyajını az yapan biriyim:) Ama şu Smokey Eye modasına bayılıyoruumm!Evde kaç kere denedim ama pek beceremiyorum,illa bi tarafı yamuk oluyor.Yılmadan denemeye devam ediyorum,deneye deneye başarırım diye,şimdi ilk deneyimimden daha iyi yaptığım kesin:)Bakalım kimler smokey eyes makyajı yapmış?;)

Keira Knightley:


Charlize Theron:


Taylor Momsen,birçok fotoğrafında smokey eyes makyajlı.Ama ben ona yakışmadığını düşünüyorum,hatta Taylor'ın bu göz makyajını smokey eyes'dan çok,kendilerini 'rock'çı'olarak tanımlayan kızların yaptığı göz makyajına benzetiyorum.


Beyonce,çook güzel bi makyaj!:)


Vee,en beğendiğimi sona sakladım:) :Jessica Alba!


Siz smokey eyes makyajı hakkında neler düşünüyorsunuz?En çok hangi ünlüye yakıştırıyorsunuz?
MissBlonde

2 Ekim 2009 Cuma

Makas

Bugün Blonde ne mi yaptı?HK'nin tavsiyeleri üzerine Makas Kuaför'e gittii,saçlarını kestirdi:)
Okul çıkışı tüm cesaretimi topladım ve kuaförün kapısını açtım.İnanılmaz küçük bi yer,ilk defa gidiyorsanız,şok olacağınıza garanti verebilirim:D Daha sonra,kasiyerin 'Hoşgeldiniz' demesiyle kendime geldim ve saçımı kestireceğimi söyledim.O fazla küçük yerdeki masaya oturdum ve Elle dergisinden başladım okumaya:) Baya bi bekledim,sanırım yarım saat sonra sıra bana geldi.Üst katta saçlarım yıkandı(ne kullandılar bilmiyorum ama saçlarım mis gibi kokuyor şimdi),sonra tekrar aşağı indirildim ve o koltuğa oturdum:D Saçımı kesecek olan adamla baya bi konuştuk,neyi nasıl yapsın diye.Ben önceki kahkül kestirişimde nasıl kötü kesildiğini söyledim,ve öyle bir modelin benim yüz tipim için çok büyük yanlış olduğunu söyledi ve kahküllerimi tam istediğim gibi kesti:)Saç boyuna gelince,baya düşündüm.Sonra HK'nin 'tam gösterdiğiniz boyda kesiyorlar' sözüne güvenerek direk söyledim.Gerçekten de tam istediğim boyda kestiler.Ücreti ödemek için kasaya yöneldim ve şeker kasiyer kız,'Çok güzel olmuşsun'dedi.Ben de aldım gazı,harika oldum diyerek koyuldum yola:)Eve geldiğimde saçlarım çok kısa göründü gözüme:( Farkettim ki,fazla kısa göstermişim.Olsun,babaannemin söylediği gibi:'Kökü bende nasıl olsa':D Kuaför arıyorsanız kesinlikle öneririm.Yapacakları her işlemden nce anlatıyorlar ve tamam derseniz yapıyorlar.Tabii o sırada nedenini de anlatıyorlar.Mesela benim uçlarımı hafifletti,çok saçım varmış ve ağırmış.Ben de seve seve kabul ettim,çünkü saçım gerçekten çok ağır.Uzun lafın kısası,görmek için en azından uçlarınızdan aldırmaya gidin derim ben:)
Bu arada,yerini bilmeyenler için söyleyeyim,Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü'nün ve İstanbul Adliyesi'nin karşısında.
MissBlonde

29 Eylül 2009 Salı

Blonde Again

Ashley Tisdale tekrar sarışın olmaya karar vermiş.Sonunda yani:)Kumral saç ona yakışmamıştı ve bi türlü de alışamamıştım,sonunda tekrar sarıya boyatmış saçlarını:) Aslında bu eski bir haber,biliyorum ama anca yazabildim:( Ve işte Ashley'nin yeni sarışın haliyle ilk fotoğraflar(emin değilim,ilk olmayabilir de:)))



Çok şeker olmuş yaa:))
Nerdeyse hiç yazamaz oldum,özür diliyorum.Ama okullar başladı,inanılmaz yoğunum ve hastayım:( Anlayışınıza bıraktım artık..
MissBlonde

24 Eylül 2009 Perşembe

Bir rimelin bittiği nasıl anlaşılır?Lütfen söylermisiniz?

L'Oréal ve Nivea Mucizesi

Bayramda dışarı çıkacağım bir gün,L'oreal rujumu gördüm dolapta ve süreyim dedim.Dudaklarım da çok kuruymuş,ben de nemlendirmek için ruju sildim.Sonra nemlendirici yerine aklıma Nivea'nın Lip Care'leri geldi:) Onlardan sürmüş beklerken, annemin 'Hadi kızıım,geç kalıyoruz' diye bağırışını duydum:)) Apar topar Nivea'nın üsütne sürdüm ruju,sonra bir de ne göreyim,harika bir renk!Zaten L'oreal rujumun rengini çok beğenirdim ama şimdi daha da güzel olmuş!Artık günlük olarak hep bunları kullanmaya başladım:))


PS:
-Günlük harika bir renk ama özel bir yere giderken sürmeyin derim;).Ayrıca swatchlamadım henüz,en kısa zamanda;)
-Bütün postları birden bloga yığmak istemiyorum ama birkaç hafta sonra derslerimden vakit bulamayabilirim diye hepsini şimdi yazıyorum.
-Ben Nivea Lip Care setinden Cherry Kiss'i kullandım.
-Kullandığım L'Oréal rujun rengi 'Bonbon Caramel Toffee Cream' diye geçiyor sanırım ve numara olarak 38.(Numarası değişmiş olabilir,ben 2 yıl önce almıştım en az.)Peki memnun musun diye sorarsanız,ilk izlenimim kötüydü,çünkü çok ağır,garip bir kokusu var.Kokusunu hala sevmiyorum açıkçası:)Ama diğer her yönden güzel.
MissBlonde

Kendime Yeni Bir Ben Lazım:))

Bu yıl yeniliklerle dolu geçecek.En önemli nedeni ise,yeni bir okul...Dolayısıyla yeni arkadaşlar,yeni çevre...Ve yeni dersler:( Her neyse,kötü konuları bir kenara bırakayım;) Ben de böyle düşünürkeen,aklıma Sertab Erener'in şarkısı geldi,'Kendime Yeni Bir Ben Lazım' hemen dinledim ve sözleri de pek uydu şu halime:)
Bu sene iyi geçmedi,söylemem lazım
Kader beni seçmedi ama görmemem lazım
Belki birden bire yeniden başlamam gerek
Eskiden taptığımı bugün taşlamam gerek

Yeni bir aşk,
Yeni bir iş,
Yine gülecek bir neden lazım.
Yeni bir haber,
Yeni bir kader,
Bunlar için bana şans lazım.
Yeni bir duruş,
Yeni dokunuş,
Tek tek keşfetmem lazım.
Yeni bir hayat,
Gerisi bayat
Ahh...Kendime yeni bir ben lazım.

Günler güzel geçmedi,unutmam lazım
Asıp yüzümü kalmışım,azcık kırıtmam lazım
Hep içime atmışım,anlatmam gerek
Hepsini bir kazana atıp toptan kaynatmam gerek...

Kenime yeni bir ben lazım,
Kendime yeni bir neden lazım...


Her satırı bu kadar mı uyar yaa:) Amaa,toptan bir başlangıç yapacağıma göre Sertab Erener'in her dediğine uymam lazım:))
Siz de öyle yapın!Şarkıda da söylenmiş bu,içinize atmayın hiçbir şeyi(söyleyene de bakın:P)!Sizin de yeni bir başlangıç şansınız varsa çok şanslısınız;)
MissBlonde

23 Eylül 2009 Çarşamba

61st Emmy Awards

-En çok kimi mi beğendim?Leigton Meester!:))Elbisesini pek beğendim..

-Blake Lively,ı-ııh.Tamam,elbisesi çok seksi olabilir ama saç modeli yaşlı görünmesine neden olmuştu,en azından 20lerde gibi görünmüyordu.

-Elbisesine ağzım açık baktığım kişi ise Toni Collette.Çok şekerdi o elbisenin rengii!:))

-Nail Patrick Harris çok güzel bi sunucu olmuştu.Ama ödül alamamasına üzüldüm:(

-Kristin Chenoweth ödülünü alırken ne kadar şekerdi öyle:) Şımarık,tatlı küçük kız havalarındaydı ama son derece sempatikti.Tabii bence;)

-Cherry Jones!Ödül almasına o kadar şaşırdım ki...Kesinlikle iyi bir oyuncu ama ismini Emmy Ödülleri'nde hiç beklemiyordum...Aday listesini okurken de şaşırmıştım,ama Emmy eline yakışmış:))

-Justin Timberlake ödül vermeye çıktığında tanıyamadım açıkçası.O olduğunu anladığımda da beğenmedim:D

Sanırım bu kadaar:))
MissBlonde